kucukbayrak.gif

GEMİÇ KÖYÜ SAYFASI
GEMİCLİLER VE GEMİCLİLERİ SEVENLER
DİKKAT
HAYAT HİKAYELERİ
HASAN GÜLER HAKKINDA..
GÜLERLER ŞİRKETİ
GEMİÇ KÖYÜNDEKİ SÜLALELER
GEMİÇ KÖYÜ BİLGİLERİ
SOY AĞACIMIZ
GEMİÇ KÖYÜ HAKKINDA
GEMİÇ KÖYÜ Haberleri
Kişisel Sayfam
Foto Albüm
DOST SiTELER
MESAJINIZI BURAYA YAZABİLİRSİNİZ. YAYINLANACAKTIR..
BURADA DİNİ BİLGİLER OLSUN
SİZİN YAZILARINIZ
GEMİÇ KÖYÜ BAŞARILI İNSANLAR

GEMİÇ KÖYÜ BİLGİLERİ


GEMİÇ KÖYÜ

babam_ve_annem1.jpg

BU PAZAR BABALAR GÜNÜ
GEÇEN HAFTA ANNEMİN BABAMIN YANINDAYDIM.
ELLERİNDEN ÖPTÜM. DUALARINI ALDIM.
ANNEM VE BABAM KÖYÜMÜZÜN EN SEVİLEN SAYGI DUYULAN İNSANLARIDIR.
GENİŞ AKRABA HALKAMIZIN DA EN BÜYÜKLERİ KENDİLERİDİR.
BU SEBEBLE NEREDE OLURLARSA OLSUNLAR, ZİYARET EDENLERİ ÇOKTUR.
BU SATIRLARDA TÜM AKRABALARIMIZA TEKRAR ALLAH RAZI OLSUN DİYORUM.

geml_k.jpg

2008 Haziran ayı bizim için tatil olsun istedik.Hanımım ve ben önce benim annemlere Gemlik'e geldik.
Gemlik bin yıldan fazla Türk şehridir. Atalarımız Sultan Alparslan zamanında Malazgirt zaferinin rüzgarıyla bu topraklara kısa zamanda ulaşmışlardır. Gemlik'in en eski tarihi eseri 1085 yılında Kiliseden adapte edilen BALIKPAZARI CAMİİdir. Bu eserden önce ve sonra yapılan tarihi eserler de şüphesiz vardır. İleri ki günlerde bana gelecek yazılarla bilgilenip size de bu köşede yazısını yazacağım. Daha önceki yazılarımda belirttiğim gibi biz GEMİÇ köyündeniz. Köyümüz hala gür ormanı ve yüksek dağı ile anılır. Bizim köyümüzde gemiciler yaşarmış. Onun için buraya gemici köy demişler. Söylene söylene GEMİÇ olmuş. Köyümüzde yaşayanlar ormandan kestikleri ağaçları kereste yapıp körfeze getirmişler. Deniz kenarında ticari veya savaş gemileri yapmışlar. Bu yüzden buraya gemilik denmiş. Gemilik söylene söylene GEMLİK olmuş.
Yukarıdaki resmi bilhassa çektim. Bu yazıyı süslemek istedim. Bir ziyaretçi kardeşimiz ilaç için olsun, Gemlik resmi istiyordu.(Blog adresi: http://oznurbursa.blogcu.com) Onun hatırına Gemlik Manastır mevkiinden bu manzarayı sizin de göz zevkinize sunuyorum. Gemlik halkı tam bir Türkiye özetidir. Ülke genelinde nüfus oranı nasılsa burada da böyledir. Oğuz Türkleri burayı fethettiği zaman yaşayanlar ya zamanla Müslüman olarak bizim aramıza katılmış. Ya da ta kurtuluş savaşına kadar sanat ve ticaretle geçimlerini sağlamışlar. İbadetlerinde de hür olarak yaşamışlar. Kurtuluş savaşından önce bütün milletlerin üzerimize geldiği birinci dünya savaşında ne yazık ki içlerinden çok az bir grup, düşmanlarımızla işbirliği yaptıkları için bir çoğu bu toprakları terk etmek zorunda kalmış. Terkedemeyenler ise burada yaşayanlar tarafından korunmuş. Büyük bir ihtimalle Müslüman olmuşlar ve isimlerini de Türk olarak değiştirip yaşayıp gitmişler. Şimdi bunlar kimlerdir. Hangi etnik millettendir diye hiçbirimiz araştırmayız. Önemli olan onların bu vatana bağlılığı ve vatandaşımız olduğudur. Onlar her şeyden önce insandır. Zaten Türk Milleti lider bir ulustur. Devletler kurduk. Devletler fethettik. Hangi kökenden, hangi dinden olursa olsun, insan önce insandır. Biz de insan olanlarla rahat rahat geçinir yaşarız. Tarihte hiçbirzaman fırsatçı olmadık. Zorba olmadık. İdaremiz altında olanları kendimizden ayırmadık. Bizden Yunus Emreler, Mevlanalar, Hacı Bektaş Veliler yetişti. Bize düşmanlık yapanların çocuklarına, hanımlarına, ihtiyarlarına dokunmadık. Asi olanların sadece kendilerini yargıladık ondan sonra ceza verdik. Bizim içimizden büyük devlet adamları: Oğuz Kağan, Alparslan, Osman Gazi, Fatih Sultan Mehmet, ATATÜRK çıktı. Biz de dünyada hiçbir milletde olmayan bir hoşgörü vardır. Dik dururuz. Fakat hiçbir zaman dikleşmeyiz. Hürmet ederiz. Fakat hiçbir zaman boyun eymeyiz. Asla zalim olmadık. Fakat zalimlere her zaman cezasını verdik. En tepedeki emir verenle en aşağıdaki emir alan arasında karakter farkı aynıdır. Haksızlıklar karşısında nasıl yerimizde durmuyorsak. Haklı olanlara da haklarını hemen teslim edenlerdeniz.Kurtuluş Savaşımızın Önderi, Gazi Meraşal Mustafa Kemal Atatürk bizi ne güzel anlatmış.
Daha az zamanda, daha büyük işler başaracağız. Bunda da muvaffak olacağımıza şüphem yoktur. Çünkü, Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir. Çünkü Türk milleti milli birlik ve beraberlikle güçlükleri yenmesini bilmiştir. Ve çünkü, Türk milletinin yürümekte olduğu terakki ve medeniyet yolunda, elinde ve kafasında tuttuğu meşale, müspet ilimdir.
Şunu da ehemmiyetle tebarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihi bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtri zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, milli birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür. Türk milletine çok yaraşan bu ülkü, onu, bütün beşeriyete hakiki huzurun temini yolunda, kendine düşen medeni vazifeyi yapmakta muvaffak kılacaktır.
Büyük Türk Milleti,
On beş yıldan beri giriştiğimiz işlerde muvaffakiyet vaat eden çok sözlerimi işittin. Bahtiyarım ki, bu sözlerimin hiçbirinde, milletimin hakkımdaki itimadını sarsacak bir isabetsizliğe uğramadım. Bugün, aynı iman ve katiyetle söylüyorum ki, milli ülküye, tam bir bütünlükle yürümekte olan Türk milletinin büyük millet olduğunu, bütün medeni alem, az zamanda bir kere daha tanıyacaktır. Asla şüphem yoktur ki, Türklüğün unutulmuş büyük medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafıyla, atinin yüksek medeniyet ufkunda yeni bir güneş gibi doğacaktır.
Türk Milleti!
Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim.
Ne mutlu Türk'üm diyene!
Mustafa Kemal Atatürk, 29 Ekim 1933, Ankara
İşte Gemlik insanı bu harmanın içinde yoğrulmuş. Ben Gemlik'liyim. Ben Türkiye Cumhuriyetinin öz evladıyım. Kurtuluş savaşında olduğu gibi yine hiç düşünmem. Elimdeki bütün imkanlarımla düşman üstüne yürürüm. Hangi kökenden olursam olayım, hangi inanıştan olursam olayım ben ülkemin emrindeyim, demektedir.



ÖNEMLE BURADA TEKRAR EDİYORUM.
GEMİÇ KÖYÜ GEMLİK'E DAHA YAKINDIR.
TARİHTE DE BÖYLE OLAGELMİŞTİR.
Demek ki bu köyün kurucuları osmanlı donanmasına gemi yapan ustalar oluyor.

Dağın pınarları var
Gövdesinde
Şırıl şırıl akar
Yağmur bulutları uçuşur
Tepesinde
Ardından şimşekler çakar

k_y_elalesi.jpg

k_yde_ev.jpg

KÖYÜMÜZÜN BİR EVİ

Orhangazi Köyleri anıldığında diğer köylerin bir lakap ismi olduğu gibi, bizim köyümüzün de
GEMİÇ'İN BEYLERİ diye anıldığını burada belirtmek isterim.
Bunun nedeni burada asırlardır yaşayan ve namını hala yaşatan büyüklerimizin Bey oluşudur.

Gemiç Köyü İznik Gölü ile Gemlik Körfezi arasında, asırlar önceden beri var olan gür ağaçlarıyla göklere uzanan dağı ve bereketli toprakları ile köy insanını besleyen geniş ovası ....Tıpkı bir manzara görüntüsündedir.

burhan_g_ler_ve_babam_z.jpg

HACI ŞERAFETTİN GÜLER VE OĞLU BURHAN GÜLER

GÜLERLER ŞİRKETİ

.

Orhangazi Genel Bilgi


Marmara Bölgesi'nde Bursa İli'ne bağlı bir ilçe olan Orhangazi'nin, doğusunda İznik, güneyinde Yenişehir ve Gemlik, batısında yine Gemlik, kuzeyinde Yalova ile Kocaeli bulunmaktadır. İlçenin kuzeyini Samanlı Dağları, güneyini de Mudanya Dağları engebelendirmektedir. Bunlardan Mudanya Dağlarının doğu uzantısı olan Gemiç Dağı 1.283 m.'ye kadar yükselir. İznik Gölü'nün batı yarısı Orhangazi'nin sınırları içerisindedir. Ayrıca Sölöz Deresi (Kocadere) ile bazı küçük akarsular ilçe topraklarından geçerek İznik Gölü'ne dökülür. Gölün batısından sızan suların oluşturduğu Garsak (Karsak ) Suyu buradan Gemlik Körfezi'ne doğru akar.

İlçe merkezinin denizden yüksekliği 125 m.dir. Bursaya 45 km. uzaklıktaki ilçenin yüzölçümü 476 km2 olup, toplam nüfusu 77.338'dir.

İlçenin ekonomisi tarım, hayvancılık ve sanayiiye dayalıdır. Yetiştirilen bitkisel ürünler zeytin, patates, buğday, şekerpancarı, üzüm,şeftali, mısır, arpa ve fasulyedir. Bursa'nın en çok zeytin yetiştiren ilçelerinden biridir. Hayvancılıkta koyun ve sığır besiciliği ön plandadır. Ayrıca ipek böcekçiliği ve İznik Gölü'nde de balıkçılık yapılır. Karayolu üzerinde bulunmasından ötürü de dokuma, çelik döküm ve kibrit fabrikaları gibi sanayii tesisleri burada kurulmuştur.

Bizans döneminde İznik Gölü'nün güneybatı kıyısında bir kentin bulunduğu bilinmektedir. Osmanlılar yöreyi ele geçirdikleri sırada ilçenin bulunduğu yerde küçük bir alış veriş merkezi bulunuyordu. Orhan Gazi burada kendi ismini taşıyan camisini yaptırmış ve bundan sonra da ilçe gelişmeye başlamıştır.

gemi__k_y__yoldan_g_r_n__.jpg

Gemlik, Bursa
Bursa'nın 30 km. kuzey batısında, Marmara Denizi kıyısındaki ilçesidir.
Konum ve Yüzey Şekilleri
GEMİÇ KÖYÜ
GEMİÇ köyünü gezmenizi ve görmenizi önemle tavsiye ederim.

Gemlik'in üç tarafı kısmen ihtiyarlamış tek ve sıradağlarla kuşatılmış olup yalnız batısı Marmara Denizi'ne doğru açıktır. İznik Gölünden gelen Karsak Deresi Gemlik’i ikiye bölmüştür. Kuzeyden Samanlı Dağlarıyla güneyden Katırlı Dağlarının batıya doğru uzantıları Gemlik Körfezini kapalı bir havza haline sokmuştur. Samanlı dağlarından ayrılan bazı kollar kıyıya dik bir şekilde inerek sivri burunlar oluşturmuştur. Not:Ayrıca çok güzel ve tarihibir yerleşim birimiolarak bilinen ve gezmeye doyamayacağınız bir yerleşim birimi olan GEMİÇ KÖY'ü Gemlik'e 15km mesafededir.
GEMİÇ köyünü gezmenizi ve görmenizi önemle tavsiye ederim.

GEMİÇ KÖYÜ idari olarak Orhangazi İlçesine bağlı olmakla beraber, coğrafya bakımından tamamen Gemlik'e bağlıdır. Köylülerimiz okul çağındaki çocuklarını Gemlik'te okuturlar. Bu yüzden Gemlik'te Gemiç nüfusu çoktur.
İklim
Gemlik'in iklimi tamamıyla Akdeniz ikliminin özelliklerini taşır. Genel olarak yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer.
Tarih
Gemlik, Bursa civarında kurulan en eski kenttir. Tarihi MÖ 12.yy'a kadar uzanır. 1087 yılında Selçuklu kumandanlarından Ebul Kasım'ın burada bir donanma yaptırması üzerine kentin "gemilerin yanaştığı ve üretildiği yer" anlamına gelen Gemiluk adını aldığı söylenir.
Gemlik, Osmanlı devrinde Bursa'daki Yıldırım Camii ve Medresesi'ne vakfedilmiş bir kasaba idi. Kasabanın gelirleri bu vakıflara yollanırdı. Uzun yıllar Kite'ye bağlı bir köy olan Gemlik, 1856'da Gemlik-Bursa karayolunun yapılmasından sonra canlanmış ve belediye örgütü kurulmuştur.